1+1 (1 insan 1 kedi) evimde nostalji

Haziran 03, 2020

Nostalji konulu meydan okuma yazımızı da şuraya koyalım. Ne hakkında yazacağım: 

4. Evindeki nostaljik ya da antika bir objenin fotoğrafını hikayesi ile bizimle paylaşmak ister misin? 

Yaklaşık 200 metrekare olan ve her iki cephesinde geniş geniş balkonların, balkonlarında asmaların olduğu eski evler, rahmetli anneannemin evi gibi her tür eşyanın yer aldığı, sandıklarda 1900'lerden bugüne gelen desen desen kumaşların, eski giysilerin, çiçekli tabakların, sırrı kalkmış leke leke olmuş ancak hala işlev gören büyük çerçeveli aynaların, dakikalarca üzerindeki desenlerarası bağlantıyı izlediğim halıların yollukların, demir ütülerin, içinde ince kesme ve üzeri el işlemeli kadehlerin olduğu vitrinlerin, balkona kurulu sedirlerin olduğu, kargaları korkutup kaçırmak için oyuncak İbiş bebeğimin balkona asıldığı, büyük yuvarlak tepsinin içine tüm kahvaltılıkları doldurup, domates salatalık biber gibi kalanı da bahçeden toplamak üzere bahçesinde gölgede kahvaltılar yaptığım dünyayı hatırlıyorum. O bahçede bir de frenk üzümü yetişirdi. 

Frenkcim üzümcüm

Sen incirin dutun yetiştiği milli ve yerli bahçede frenk üzümü hiç yabancılık çekmemiş yetiştirmiş kendisini. Bu üzümden çok az miktarda olurdu ve annem pastaları süslemek için kullanırdı. Çok kıymetliydi çok. Yetişen tüm üzümü bir kerede yemek isterdim hep. 

Çocukluğumu bu dünyada yaşayıp, ortaokulla birlikte evlerin de değişmesiyle yavaş yavaş o dünyadan uzaklaşmaya başladım. Bugün bırak 3 basamaklı metrekareleri, 1+1 (1 insan 1 kedi) evler yaşam biçimlerimize daha uygun. Hal böyle olunca minimum eşya maksimum kafa rahatlığı ve bunu minimum masrafla karşılamak baskın. Gereksiz tüketime hayır. 

Mutfak eşyalarımın yarısından fazlası da anneannem ve annemden aldıklarımdan oluşuyor. Aralarında nostaljik eşyalar varmış. 



Anneannemin de oturduğu sofralarda bu işlemeli takımlar yer alırdı. Ben minicikken o çorba kaşığı bana hep kocaman gelirdi de çorbayı tatlı kaşığıyla içmek isterdim. Mavi çizgili el beziyse anneannemin buzdolabının kapağında tutma yerinde asılı olurdu. Karantina döneminde hayatımda ilk kez mayaladığım ekmek hamurunun üstünü bu bezle örttüm. 

Bazen nostalji ruhuma iyi geliyor. Bazen. Periyot önemli. Geçmişi, güzeli, gülümseteni anmak, hafızayı zorlamak, biraz da beyni dinlendirmeye yarıyor bana göre. Hızla akan düşünceleri rolantiye almak beyin hücrelerine de iyi gelmiyor mudur :) 

You Might Also Like

19 yorum

  1. Ah anılar ile birleşen eşyalar ❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eşyalar, kokular, dokular, mekanlar... iyi ki varlar💆🏻‍♀️

      Sil
  2. Çok katılıyorum. İnsan geçmişi hatırladığı müddetçe yaşar bence bi şeyleri kendisiyle özdeşleştirdiği müddetçe

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen birden çakan şimşek gibi hızlı bazen kısık ateşte pişen kahve gibi sakin sakin canlanıyor ya bazen anılar ahhh..

      Sil
  3. Annemin çeyizinde varmış aynı işlemeli kaşık çatallar.. Hala daha kullanırız :)
    Benim için de en kıymetlilerim, anneannemden kalanlar sanırım.

    Kedi evler kısmına katılıyorum benimki de hap kadar :)) İnsan çok gezici olunca, eşya dert oluyor, bende bir de kıyamamak var. O yüzden şimdilik fazla birşey olmasın daha iyi diyorum :)

    Bu arada blog mahallemizden deep, ben ona mahalle muhtarı diyorum, çevresi çok geniştir, çok tatlı yardımseverdir. Senin blogu duyurdu..

    Linki bırakıyorum :)
    https://sadevederin.blogspot.com/2020/06/bloglardan-secmeler.html

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ezgiiii dün akşam maillerime bakayım dedim aa bir sürü yorum gelmiş, ay dedim bu nasıl olur, Ezgi yeni yazı mı yazdı dedim, sonra izleri takip ettim :) Deep'in yazısını okudum o an bıraktım tüm uğraşlarımı, ay dedim kimler neler neler yazıyormuş.. son dönemde çokça yazı okuyasım var, değişik türlerde içeriklerde, meğer bloglar ne kadar kıymetliymiş, hemen başladım izlemelere ;)

      Sil
  4. Kareler harika. :)
    Nostalji gibisi yok, hele de bugünlerde... :(
    Bu arada blog'lar gibisi de yok :)
    Ama şu ara yüz değişikliği beni yazarken çok zorluyor, istediğim yazı tipini seçip tamam'a basıyorum, yine de olmuyor. Baya vaktimi alıyor yani :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Mert :) arayüz konusunda seninle aynı fikirdeyim, bazen öyle karmaşık bir hal alıyor ki tüm yazdıklarımı word'e kopyalayıp orada tek bir yazı tipine alıp buraya yapıştırıp yazı tipini değiştiriyorum.. sene olmuş kaç :)

      Sil
  5. Görselleriyle birlikte çok güzel bir paylaşım. Yüreğine sağlık. Deep bahsedince geleyim dedim. Blogun hayırlı olsun. Ben de beklerim. Selamlar 😊🤚

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim :) yazmaya üretmeye devam..

      Sil
  6. Merhabaaa.Bir tanışalım dedim.Nostalji severim bende.Ve o çatal kaşıklar,o elbezi o kadar tanıdık ki:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba.. o elbezi de antika değerinde artık :)

      Sil
  7. çok duygulu anlatmışsın yaaa :) ne güzelmiş o eski ev :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bi de eski evler çook genişti, 3+1 150 metrekare ev mi olur :)

      Sil
  8. Yazının girişindeki betimlemelere hayran kaldım, ayrıca çocukluğuna da :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen boyle diyince tekrar baktim, resmen evin mutfak balkonundan baslamisim, anneannemin odasindan gecip salona ulasmisim oradan salonun balkonuna cikip hop bahceye atlamisim resmen evi yasamisim farkinda olmadan 😊😊😊

      Sil
    2. Çok iyi olmuş ama, çok severim betimlemeleri. Anı yaşatır :)

      Sil
  9. böyle şeyler yaz heeep :)

    YanıtlaSil