t anları

Ağustos 21, 2020

Eskiden hayat daha güzeldi... mi acaba? 

Daha samimi ve güven dolu insan ilişkileri, daha yavaş geçen zaman, daha az koşturma, stres ve yorgunluk ve hastalık vs.. 

Bulunduğum t anından geçmişteki bir t1 zamanını değerlendiriyorum. 


Kendimi sıklıkla bu mor kafanın yerinde buluyorum. Kapsama alanıma giren çok sayıda ve çeşitte girdi var:


✋Gelişim (zihinsel sağlık, meditasyona dair yeni deneyimler, fiziksel sağlık, tüketebileceğim yeni yiyecekler, gıdaların içerikleri ve etkileri, spor çeşitleri vs.), 


🚀Teknolojik beyin yanmaları. Her gün gelişmeler, yeni ürünler hizmetler, teknoloji kullanım biçimleri, dünyada nelere çözümler sağlanıyor, 


💣Günlük haberler, çoğunluğu olumsuz hisler yaratan, güzel haber duyunca ağlama isteği yaratacak kadar sinir sistemimizi altüst eden olaylar olaylar, 


🎒Geçim kaygısı, yaşam güdüsü, bugünü nasıl tamamlarım, yarın ne yaparım, sonraki günlere ne yatırım yapmalıyım yapabilirim planlamaları, 


💭İnsan ilişkileri, arkadaşlıklar, alıp verememeler ya da verip öylece kalakalmalar, tilkilerin ormanda yaşayan hayvanlar olmaktan öte insan zihninde de bazı fonksiyonlarının olduğunu deneyimlemek ama kendi kafamda sincap ve tavşanların örgütlenmiş olması,

diye gidiyor..


O mor kafayken eski fotoğrafları açıp dalıp gidiyorum. Farkında olmadan fazla açılınca kıyıya geri dönmesi de yorucu oluyor. Şu yıllarda bu varmış, bunu yapıyormuşum ne güzel, şu insanlar varmış hayatımda (ya da bi varmış bi yokmuş). Tamam ama so what? O zamanları yaşadım öğrendim geride kaldı.


Bugün zihnimi yoran ve günün sonunda kendimi yıpranmış hissetmeme neden olan çokça şey (girdi) o t1 zamanında yoktu ya da bir şekilde kapsama alanımda değildi. Kimyasal maruziyet diye bir kavram vardır, kimyasal maddeye maruz kaldığınızda etkisinin ölçülebilmesi için bazı alt kavramları düşünmek gerekir, maruziyetin türü, süresi ve dozu/düzeyi de etkilidir. Onun gibi bi şey. 


Ayrıca olayları t anındaki algılama biçimimle t1 anındaki çok farklı. İnsanlar değişmez deniyor peki. Buna karşın insanlar yaşar, analiz eder, dener, hata yapar, bi daha dener, alışkanlıkları evrilir, kısacası deneyimler ve dönüşür. Nasıl ki evrim devam ediyorsa bir insanın da ömrü boyunca bireysel evrimini sürdürmesi bence gerekir. Ben öyle tercih ediyorum :))) 


Eskiden hayatı güzel bugünse daha az güzel hissediyor oluşumun temelinde teknolojinin olduğunu düşünmeden edemiyorum. Bi dolu veri yağıyor üstüme üstüme. Her şeyden haberdar olmalı, her biri hakkında bir fikrim olmalı, bir kısmını hafızama yerleştirmeli, yerleştirmeli, yenisine yer açmalı, yeni veri kaynağı olmalı, üstüne de paylaşmalı, paylaşmalıyım.


Sosyal varlıklar olarak bizler birbirimizle sürekli (ve artık çoook farklı kanallar üzerinden) etkileşim içindeyiz. Tabi ortalık bu kadar kaynarken yaşam mücadelesi mevzuu sertleşti. There will be blood. Hayatta kalmak için release the kraken! Düzensizlik ve kaos var olduğumuz zaman boyunca devam edecek görünüyor. t1 zamanında bugünkü kadar yoğun etkileşim altında değildim, bugünkü beyin yanmalarım doz ve algı değişimim nedenli. 


Yani konuyu kısaca özetleyecek olursam (buradaki anlam kaymasına dikkat çekmek istiyorum, kısaca özetlemek diye bir şey yoktur sevgili okur, özet zaten mevzunun kısasıdır, ben bilerek bu hatayı yapayım siz yapmayın); bugünden geçmişe bakıp dalıp gidip sonsuz özlemler, pişmanlıklar, keşkeler, geçmişe dönmek istiyorumculukları bırakarak bugüne gelmek, kendinin ve sahip olduğun imkanların ve potansiyelinin farkına varabilmek yaşamın karı olacaktır. Bir sabah yatağımızda sıkıntılı rüyalarımızdan uyanıp kendimizi dev bir kendimize dönüşmüş olarak bulmayacağız elbet. Elimizdekinin bugün olduğunu unutmadan rüyalarımızdan uyanmak pek tatlı olur.


Bu da kendime motivasyon notum olsun. Arada blogumu stalklarken açıp okurum.


Sevgi saygı sepet sepet🍀

You Might Also Like

5 yorum

  1. "kendi kafamda sincap ve tavşanların örgütlenmiş olması", that's the spirit.

    YanıtlaSil
  2. ay evet yaa boşverelim geçmişii, bugün iyidir de bi de şu salgın bitip euro düşerseee o lalaaa :)

    YanıtlaSil