Pages

  • Ana Sayfa
instagram facebook linkedin

ÖTEBERİL

  • Beklemek şu hayatta zorlanmadan yapabildiğim bir eylem olmadı hiç. Birini beklemek, bir şeyi, bir gelişmeyi beklemek, sevdiğim birinin ya da mevsimin gelmesini beklemek, bir yerde sıra beklemek bile eğer keyifli bir manzaram yoksa (doğada bir hareketlilik, kedi köpek oynaşması, uçan baloncuklar ya da uçuşan yapraklar gibi) tahammül edebildiğim bir şey olmadı. Ve şimdi dört duvar arasında bekliyorum. Neyi beklediğim de belli değil, uzay boşluğunda süzülmece, cismen hacim kaplamaca. 

    Bazen bi şeylere, birilerine anlayış göstermek, sebat etmek, rezilyans diye öğrendiğim zor durumlarda/zamanlarda ayakta kalma ya da hızlıca toparlanarak devam edebilme halinde olmak zor geliyor.

    Bir süre normal gelen her şey sanki fazla hava basılan balonun bir yerde dayanamayıp yerinden kopup gökyüzüne fırlaması gibi her yere saçılacak sanıyorum. Öyle sandığımda da "you shall not pass Berilyum" diyorum, toparlan bırakma kendini. Olmuyor, kendimi bırakmak istiyorum, anlamsızca durduk yere sesim kısılana kadar, boğazımdaki yumru yüzünden kıpkırmızı kesilene kadar ağlamak istiyorum. Bazen ağlıyorum durduk yere. Aynaya bakıyorum yüzüm parça parça kırmızı. Çocukken de çok ağladığımda yüzüm böyle olurdu diye hatırlıyorum, kırmızı beyaz ekoseli surat. 


    Yine bekliyorum. Bu kez bu ruh halinin gelişini karşılayıp etkimesine ve akıp geçmesine izin veriyorum. Giriş, gelişme, sonuç. Türkçe dersinde öğretildiği gibi. Aklıma geldi, bir keresinde bir ödevin sorusu şuymuş: .".... konusunda araştırma yapıp şunu bunu yanıtlayın." Ben de cevap yazmışım: "Peki." İlkokul arkadaşım hatırlatmıştı çok sonradan. Bence çok haklı bir yanıt vermişim. Yap demişler ben de tamam demişim. Neyse. 

    Sonra günler geçiyor. Mevsimler de. Onlar sırasını bekliyor, ama ağaçlar bekleyemeden çiçekleniyor. Sonra ağaçlar erkenden çiçeklendi yazık olacak diye bi daha üzülüyorum. Her çiçek kendi bacağından asılmıyor mu? 

    Yani diyeceğim o ki, neyi beklediğimi bilmiyorum. Bir ay, bir mevsim, dört mevsim, sonrası ne olacak bilmiyorum, bilmediğim şeyi bekliyorum. Zaman geçtikçe umut kırıntılarım da yok oluyor. Piştikçe ufacık kalan ıspanaklar gibi kendimi ateşe bırakayım da ufacık mı yapsın beni. 

    Bu da pandemi kafası olarak burada yer alsın bakalım. 

    Continue Reading
    Newer
    Stories
    Older
    Stories

    Başka Yerlerde De Yazıyorum

    blog sözlük

    Hakkımda

    Hakkımda
    Sırt çantama hoşgeldiniz. Bazen birkaç parçayla düşerim yola, bazense fazlasıyla bir şeyler bulunur çantamda. Rengarenk kalemler, mini mini defterler, yara bantları, ağrı kesiciler, parfümler, kitaplar diye gider.. her derde deva.. Böylece çıkarım öteberimle türlü türlü yollara..

    En Sonkiler

    Yazılarım

    • ►  2024 (2)
      • ►  Şubat 2024 (1)
      • ►  Ocak 2024 (1)
    • ►  2023 (4)
      • ►  Haziran 2023 (2)
      • ►  Mart 2023 (1)
      • ►  Ocak 2023 (1)
    • ▼  2021 (5)
      • ►  Kasım 2021 (1)
      • ►  Ekim 2021 (2)
      • ▼  Nisan 2021 (1)
        • Ağaçlar da erkenden çiçeklenmese iyiydi...
      • ►  Ocak 2021 (1)
    • ►  2020 (18)
      • ►  Ekim 2020 (1)
      • ►  Eylül 2020 (2)
      • ►  Ağustos 2020 (2)
      • ►  Temmuz 2020 (1)
      • ►  Haziran 2020 (6)
      • ►  Mayıs 2020 (5)
      • ►  Nisan 2020 (1)
    • ►  2018 (4)
      • ►  Eylül 2018 (2)
      • ►  Nisan 2018 (1)
      • ►  Ocak 2018 (1)
    • ►  2017 (3)
      • ►  Eylül 2017 (3)

    İzleyicilerim

    Etiketlerim

    • gezilerim (8)
    • meydan okuma (8)
    • içimden gelen (7)
    • işte bunlar hep deneyim (5)
    • merhaba (3)
    • Belçika (2)
    • Brüksel (2)
    • Göç (2)
    • sevdiğim şeyler (2)
    • aftersun (1)
    • minimalizm (1)
    • sağlık (1)

    Neler Okuyorum

    Beril's books

    Şeker Portakalı
    it was amazing
    Şeker Portakalı
    by José Mauro de Vasconcelos
    Amok Koşucusu
    it was amazing
    Amok Koşucusu
    by Stefan Zweig
    Cesur Yeni Dünya
    really liked it
    Cesur Yeni Dünya
    by Aldous Huxley
    Yeni Soyadının Hikâyesi
    really liked it
    Yeni Soyadının Hikâyesi
    by Elena Ferrante
    Böyle Buyurdu Zerdüşt
    liked it
    Böyle Buyurdu Zerdüşt
    by Friedrich Nietzsche, Murat Batmankaya

    goodreads.com

    İletişim Kurmak İsterseniz

    Ad

    E-posta *

    Mesaj *

    Created with by BeautyTemplates

    Back to top