Pages

  • Ana Sayfa
instagram facebook linkedin

ÖTEBERİL

  • Kavimler olmasa da kendi göçümün üzerinden 1 ay geçti. Tam da kendime sürekli hatırlattığım gibi zaman o kadar hızlı geçti ki, hem bikaç saniyede geçti hem bilmem kaç ay yoğunluğundaydı.

    Geldiğim ilk hafta sonu yediğim bi şeylerden olsa gerek hastalandım. Yaklaşık 8 saat süren mide ağlaması yaşadım ki hayatımda midemi bu kadar üzdüğümü hatırlamıyorum. Buradaki ilk 4 günüm (yani işe başlamadan önceki 4 gün) sudan çıkmış balık şaşkınlığı, kedimle bir başımıza sanki birileri tarafından yalnız bırakılmışlık hissi, ben şimdi ne yapacağım bu soğuk otelde çaresizliği, Oreo'nun şaşkınlığı ile karışık geçti. Otel otamıza yerleşir yerleşmez ilk iş Oreo için tuvalet ve kum almak oldu. Bir tur alışveriş, bir tur odada ağlama krizi, bir tur market alışverişi, bir tur odada sızlanma ağlaşma ile geçen ilk 4 gün. 

    Ardından işe başladım. 8 Ocak 2024, dikkatimin tek bir konuya yani işe odaklanıp aynı zamanda yapılması gereken diğer işlere (ev arama, bi yerlere kayıt olma, bi şeyleri takip etme) dağılmaya başladığı tarihtir. 

    İşe başlamadan önce, kendime dair ilk iş günüm için bazı ön yargılar yaratmıştım. Tanışırken, konuşurken, anlatırken, dinlerken bi şeyleri batırırım, akşam odama döndüğümde pişmanlıklarımla kavga eder, kendime yeni faturalar keser, sonra kendime öz şefkat gösterip uyurum sanıyordum. Hiç öyle olmadı ya da bana öyle gelmedi. Çünkü öz şefkat. Ya da değil. Samimiyetle söyleyebiliyorum ki ilk günüm keyifli geçti, bi şeyleri batırmadım, neden öyle dedim, o öyle mi denir diyerek kendimi azarlamadım. Beni en çok düşündüren konu yabancı dilde iletişim kurmak ve iş yapmak. Biliyorum ki zaman hızlı geçecek ve zorlanmalarım geride kalacak, zaman içinde her şey yoluna girecek. Bu demek değil ki saldım, kendimi gelişine bıraktım. Her zaman olduğu gibi her konuda elimden geleni yapacağımı biliyorum. Yani kendime güveniyorum, gerisini zamana bırakıyorum. Yani demem o ki her şey bir şekilde yolunu buluyor.



    Şehre geldiğimde hemen ev bulurum sanmıştım. Otelde 4 hafta kalma hakkım vardı. 4. haftada hala evim yoktu çünkü baktıklarım içime sinmemişti. Kimi ev randevusuna geç kaldım, evleri göremedim, çünkü yanlış yönde gden otobüslere bindim, kimi işime uzak, konforu yüksekti, arabam olmadığına üzüldüm. Sonra buraya gelirkenki düşüncelerimi hatırlattım kendime. Gelir gelmez kendimi insanlardan soyutlamayacaktım, çünkü zaten İstanbul'da yeterince soyutlamıştım. Kimi eh işte evlerdi, süper değil ama fena da değil. Hatta öyle bir evden kabul aldım, o esnada başka bir ev görüp çok beğendim, diğer emlakçıyı oyaladım, bu emlakçının beni değerlendirmesi ve ev sahibine kabul ettirmesi için elimden geleni yaptım, direttim, asıldım, emlakçıya yapıştım, ve sonunda Voila! Ve sonunda küçük otel odasından kurtuldum, kurtulduk. 2 gündür yeni evimdeyim. 

    İstanbul'daki konforlu, sıcak, cozy, vardığım için huzurla dolduğum evim gibi bir ev olsun çok istiyorum. Ben aslında yerleşikliği seven, içimdeki güvende olma duygu boşluğunu dolduracağını düşündüğüm yerlerin, hayatların, insanların peşindeyim. Tüm boşlukları ancak kendim doldurabilirim, bazen bunu unutuyorum. Bir diğer unuttuğum şeyse her şeye dayanma, mücadele etme gücümün içimde bi yerlerde olduğu gerçeği. 

    Bir de bugün benim doğum günüm. Çift sayıları severim, umarım 38'i de severim. Gerçi bu bitirdiğim yaşım oluyor, neyse ki 39 asal değil, sevilmeyi hak ediyor :) 

    Continue Reading
    Newer
    Stories
    Older
    Stories

    Başka Yerlerde De Yazıyorum

    blog sözlük

    Hakkımda

    Hakkımda
    Sırt çantama hoşgeldiniz. Bazen birkaç parçayla düşerim yola, bazense fazlasıyla bir şeyler bulunur çantamda. Rengarenk kalemler, mini mini defterler, yara bantları, ağrı kesiciler, parfümler, kitaplar diye gider.. her derde deva.. Böylece çıkarım öteberimle türlü türlü yollara..

    En Sonkiler

    Yazılarım

    • ▼  2024 (2)
      • ▼  Şubat 2024 (1)
        • Birinci Aydönümüm Kutlu Olsun
      • ►  Ocak 2024 (1)
    • ►  2023 (4)
      • ►  Haziran 2023 (2)
      • ►  Mart 2023 (1)
      • ►  Ocak 2023 (1)
    • ►  2021 (5)
      • ►  Kasım 2021 (1)
      • ►  Ekim 2021 (2)
      • ►  Nisan 2021 (1)
      • ►  Ocak 2021 (1)
    • ►  2020 (18)
      • ►  Ekim 2020 (1)
      • ►  Eylül 2020 (2)
      • ►  Ağustos 2020 (2)
      • ►  Temmuz 2020 (1)
      • ►  Haziran 2020 (6)
      • ►  Mayıs 2020 (5)
      • ►  Nisan 2020 (1)
    • ►  2018 (4)
      • ►  Eylül 2018 (2)
      • ►  Nisan 2018 (1)
      • ►  Ocak 2018 (1)
    • ►  2017 (3)
      • ►  Eylül 2017 (3)

    İzleyicilerim

    Etiketlerim

    • gezilerim (8)
    • meydan okuma (8)
    • içimden gelen (7)
    • işte bunlar hep deneyim (5)
    • merhaba (3)
    • Belçika (2)
    • Brüksel (2)
    • Göç (2)
    • sevdiğim şeyler (2)
    • aftersun (1)
    • minimalizm (1)
    • sağlık (1)

    Neler Okuyorum

    Beril's books

    Şeker Portakalı
    it was amazing
    Şeker Portakalı
    by José Mauro de Vasconcelos
    Amok Koşucusu
    it was amazing
    Amok Koşucusu
    by Stefan Zweig
    Cesur Yeni Dünya
    really liked it
    Cesur Yeni Dünya
    by Aldous Huxley
    Yeni Soyadının Hikâyesi
    really liked it
    Yeni Soyadının Hikâyesi
    by Elena Ferrante
    Böyle Buyurdu Zerdüşt
    liked it
    Böyle Buyurdu Zerdüşt
    by Friedrich Nietzsche, Murat Batmankaya

    goodreads.com

    İletişim Kurmak İsterseniz

    Ad

    E-posta *

    Mesaj *

    Created with by BeautyTemplates

    Back to top